Yerel Yönetimde İyi Yönetişim
Dr. Yılmaz Argüden ve ekibi, belki de dünyada ilk kez geliştirdikleri özgün metodoloji ile objektif ve somut verilere dayanarak belediyelerde yönetişim kültürünü inceledi
Dr. Yılmaz Argüden ve ekibi, belki de dünyada ilk kez geliştirdikleri özgün metodoloji ile objektif ve somut verilere dayanarak belediyelerde yönetişim kültürünü inceledi
Bu yazı Platin Dergisi'nde Murat Yeşildere tarafından kaleme alınmıştır.
Yaşadığı dönemde ‘dünyanın en önemli düşünce insanı’ olarak görülen Peter Drucker’a ölümünden yaklaşık 10 yıl kadar önce bir gazeteci ‘en iyi kitabının hangisi olduğunu’ sorar. Drucker, düşünmeden “Önümüzdeki ay çıkacak olan” yanıtını verir. İlk duyulduğunda bir pazarlama oyunu olarak algılansa da, Drucker ‘en iyinin henüz yapılmamış’ olduğu inancındadır. O yüzden de çalışmaya, çaba göstermeye son nefesini verene kadar devam eder. Bu çabanın sonucunda da hayatı boyunca yazdığı 40’a yakın kitabın, üçte birini hayatının son 10 senesinde 85 yaşından sonra tamamlar.
ORTAK HAREKET, GENİŞ KATILIM
İnsanlar, hayatlarının her döneminde bulduğuyla yetinmeden, daha iyisine özlem duyar. İşte bu özlemi, çabaya ve emeğe dönüştüren, halinden ‘rahatsız’ insanlar da dünyaya değişimi, yeniliği, inovasyonu getiren insanlar olarak öne çıkarlar. Bu çabanın bireysel, değil de birbiriyle etkileşim halinde hareket eden geniş kitleleri de içermesi hem etki alanlarını genişletmiş hem de farklı modellerin oluşturulması ihtiyacını yaratmıştır. Mevcudu yeterli bulmayarak sürekli daha iyisini düşünerek, çaba gösteren insanlardan biri de Dr. Yılmaz Argüden. Özellikle kâr amacı gütmeyerek kurduğu Argüden Yönetişim Akademisi kapsamında sınırlı kaynaklarla, daha iyisini oluşturmanın liderliğini yapıyor; sürekli düşünüyor, düşündürüyor, araştırıyor ve üretiyor. Dr. Argüden, yönetişimi, ‘toplumların, faaliyetlerini yönetmek amacıyla kullandığı politik, ekonomik ve yönetsel irade” bütünü olarak tanımlıyor. VUCA dünyasında, sadece ekonomik krizler değil, savaşlar, istikrarsızlık, göçler, iklim değişiklikleri, kirlenme, dünyadaki karar mekanizmalarının küreselleşmesi gereğini yaratırken bulundukları coğrafyadan bağımsız olarak insanların karşılıklı bağımlılığının ne kadar arttığını da bize kanıtlıyor. Özetle, Dr. Argüden’in tespiti ile ‘küresel yönetişim sistemlerinin sağlıklı çalışabilmesi için ortak hareket edilmesi ve geniş katılım sağlanması’ öncelik (Dr. Yılmaz Argüden’in sözü üzerine söz söylemek haddim olmasa da, belki de ‘şart’!)
İSTANBUL İLÇELERİNİN BELEDİYE YÖNETİŞİM KARNESİ
Topluluklar halinde yaşayan insanların ortak karar alma ve uygulamada, çıkarlarını dile getirmede, yükümlülüklerini karşılamada ve çatışma noktalarının çözümünde kullandıkları demokratik mekanizmaların belki de en etkini yerel yönetimler. Yaklaşan yerel yönetim seçimleri öncesinde Argüden Yönetişim Akademisi’nin oluşturduğu ‘Belediye Yönetişim Karnesi’ uygulaması da bu yüzden, büyük önem taşıyor.
Dr. Yılmaz Argüden ve ekibi, belki de dünyada ilk kez geliştirdikleri özgün metodoloji ile objektif ve somut verilere dayanarak, belediyelerde yönetişim kültürünü incelemişler. Sonuç olarak da ‘Vatandaş Bakışıyla’, örneklem olarak kullandıkları İstanbul İlçelerinin Belediye Yönetişim Karnesi’ni çıkartmışlar.
Adı karne olsa da, hazırlanan çalışmada ‘geçen’ veya ‘kalan’ belediye yok. Her belediyeye ilham vermek ve daha iyisini yapma heyecanını kazandırabilmek amacı ile Argüden Yönetişim Akademisi kapsamlı analizlerle, ‘en iyi uygulamalara’ odaklanarak sonuç raporunu oluşturmuş. Başka bir deyişle, hazırlanan çalışma sadece yerel yönetimler ve belediyeler için değil, onlardan hizmet alan vatandaşlar için de bir kılavuz niteliğinde. Uluslararası normlar ve Türkiye’deki kanun ve yönetmelikler ile uyumlu hazırlanan özgün modelin, algılara dayalı olmaması, ölçülebilir ve karşılaştırılabilir sonuçlar oluşturması hem yerel yönetimlerin performansını daha ileriye taşıması için yol gösterici olacak hem de sandık başına gidecek seçmenler için objektif veri oluşturacak.
Gönül istiyor ki, Argüden Yönetişim Akademisi’nin başlattığı bu değerli çaba, daha fazla odaklanma ve daha büyük kaynaklarla sadece İstanbul ilçe belediyeleri ile sınırlı kalmasın ve yerel yönetimlerde hak ettiği geniş kapsama alanına ulaşsın.